13 Ekim 2011 Perşembe

Gece Silahlı, Gündüz Külahlı Gezenler..

Göründüğü gibi değil kimse.. Her perdenin arkasına gizlenmiş oyuncular var, perde açılsın da sıra kendisine gelsin diye bekleyen.. Gece silahlı, gündüz külahlı gezerler bunlar.. Ve bir de öyle cürretkarlar, öyle tatlıldırlar ki, sanırsınız pembe şekercik, pamuk helvacık, ahlak bekçileri..

İşte bu insanları bilip, bu insanlarla iletişim halinde olman gerekiyorsa ve aynı zamanda da konusman gerektiginde, susmak gibi bir hataya düştüğünü düşünüyorsan içinde kırılan şeylerin bıraktığı üzüntü, sağlam titretir bedeni:( bide uykusuzluk cabası.. 

Şimdi önünde iki seçenek duruyor; ya görmezden gelecek ve ilahi adaletin hedefini bulmasını bekleyeceksin, (ki genelde beklersin) yada onlardan daha cürretkar olup geçeceksin karşılarına sen şusun sen busun diyeceksin (ki bu ekseriya her şeyi içinden dahada çıkılmaz bir duruma sokabilir) ama her iki durumda da senden bir şeyler götüreceği kesindir..

Bazen keşke hiç bir şey bilmesem, öğrenmesem, at gözlüklerimle mutlu mesut yaşasam diyorum.. ama yok benim her taşın altındakini araştırmaya meyilli kişiliğim ve doğal sezgisel güçlerim buna izin vermiyor.. (Kısacası her boka maydonoz olucam..)

Sonuç itibariyle ben her zamanki gibi bildiklerimle susmaya devam edeceğim sanırım.. Nede olsa hepimiz bir şeyler saklarız ve her şey yolundaymış gibi davranırız..

Dipnot# Tabi ki konuşmamak demek bildiklerini unutmak demek degildir. Gun gelir her sey tek tek anlatilabilir..;)

Rahatınıza kulak verin sevgili okurlar..
öptüm öptüm:*